Çıplak ayaklı periler hükmü

Varlığa alıp götürsün Düşme ve yaralanmalar Vasıl olsun Yemyeşil alevlerde galeyan … Seni bana buyuran Ruhumun imansız yanı Sımsıcak kavrıyor şimdi En kuytusunu aklımın Beni iyi eden “Güzellik” Ve senden daha şiddetli Hakikati yok ruhumun Çiçeklerin sözü rüzgarlara Geçmediği bu günler Toprak bilsin kıymetimi Sahibine hükmeden şüphe Sihri hükümsüz kılar bilirim Bozuluyor işte içimde Bir asır öncesi Ettiğim yeminler Aşk çılgınlık hani Maviyi mora yakınlaştıran devinim Bende uzağım bilirsin Ağzım yüzüme karışır Hal bu hal iken sen gel Dudaklarımdaki büyüyü temaşa et Belleğinde tut şapırtıları Ay suretinde ışıldayan Usulünde gecenin Kalbimin gizleri arasında saklı Geniş turuncu bu alan Koşullar sarnıcında ıslanan Alelade bir biçim Gözleri dolunay gibi Açılıyor bak İçimde neşenin İnatla koptuğum Kurtlar uluyor … Ben zaman denen Çıngıraklı yılanın Boynunda açtığı Yaradan emdiğim kanla İyileştim Sen sabah uyanışımı değiştir Gece yatışımı Günün saatine Yılın mevsimine Dur demeyeli Ne çok oldu Üzüntümü unuttur Öfkemi durult Yersiz arzularımı kov Ağzından şekerlenen Bal ile besle Kalbimde ışıltıyı Secde etsin şaraba Göğsüme dolanan asma filizi